Document Type : Original Article
Author
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü, Hadis Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.
Abstract
Batı’da rasyonalizmin hegemonyasında şekillenen Aydınlanma döneminden sonra bilgi, daha çok deneysel, gözlemsel, rasyonel ve ölçülebilir bir kriteri esas almıştır. Bu dönemden sonra hâkim paradigma olarak ortaya çıkan pozitivist bilim anlayışı, maddi olanın dışındaki din, sanat, edebiyat hatta ahlâk gibi alanları bilimin dışında kabul etmiş duygusal, coşkusal ve anlamsız bulmuştur.
Allah insana yaratılış amacını hatırlatan, kabiliyetlerini doğru kullanmasını tavsiye eden, hüsrana uğramamak için zaaf ve hevaya tabi olmamayı salık veren, tekvînî ayetler üzerinde tefekkür edilmesini emreden Kur’ân-ı Kerîm’i inzal ederek bir lütufta bulunmuştur. Bu nedenle türlü türlü hata, noksan ve acziyetle müptela olan insanın, Kur’an merkezli bir bilinci geliştirmesi gerekmektedir. Hâkim bilimsel havanın seyrine kapılıp vahyi mehcûr bırakmak, onu anlamaya çalışmamak, aktüaliteyle bağını kurmamak kabul edilebilir bir durum değildir.
Esasında İslâm’ın ilme ve âlime biçtiği kıymet, izahtan varestedir. Kur’an’da ilim olgusuna, ya kelimenin kökünden türeyen ifadeler ile doğrudan ya da önemi ve gerekliliğine dikkat çeken farklı kelimelerle dolaylı olarak birçok ayette temas edilmiştir.
Bu çalışmada Kur’ân-ı Kerîm çerçevesinde ilme verilen önem, ilim ile ilgili kelime ve kavramlar, ilmin akıl ve âlem ile ilişkisi, ilim türleri ve bilgi ahlâkı ele alınmıştır. Bir başka ifadeyle ilim, belli ayetler çerçevesinde Kur’an’ın bütünlüğünden hareketle ve betimlemeli bir yöntem takip edilerek incelenmiş böylelikle bu konuda genel bir bakışın ortaya konulması hedeflenmiştir. Dolayısıyla ilim kavramının tafsilatlı semantik ve etimolojisi, Kur’an’daki ilme yönelik vurguların günümüz bilimsel anlayışıyla ne derece uyumluluk arz ettiği, bilimsel tefsirin mahiyeti veya gerekli olup olmadığı gibi konular üzerinde hususiyetle durulmamış, yeri geldiğinde bunlara değinilmekle iktifa edilmiştir.
Keywords
Article Title [Persian]
اخلاق علم و دانش در قرآن
Author [Persian]
( دانشیار ) عضو هیأت علمی رشته حدیث گروه علوم پایه اسلامی دانشکده الهیات دانشگاه یوزونجو ییل ، وان .
Abstract [Persian]
پس از دوره روشنگری که با هژمونی عقل گرایی در غرب شکل گرفت، دانش بر اساس معیارهای تجربی، مشاهده ای، عقلانی و قابل اندازه گیری شکل گرفت. درک پوزیتیویستی از علم که پس از این دوره به عنوان پارادایم غالب مطرح شد، زمینه هایی مانند دین، هنر، ادبیات و حتی اخلاق را در چهارچوب حوزه غیرمادی قرار داد و آنها را اموری عاطفی، احساسی و بی معنی تلقی کرد.
خداوند با نازل کردن قرآن بر انسان ها منت نهاده و بدین طریق هدف خلقت را به مردم یادآوری می کند و آن ها را به تدبر در آیات تکوین امر کرده و به استفاده صحیح از توانایی ها توصیه می کند و برای دوری از خسران به عدم پیروی از هوای نفس سفارش کرده است. به همین دلیل، افراد انسانی که با انواع خطاها، کوتاهیها و ناتوانیها دست به گریبان هستند ، نیاز به پرورش شعور خود با محوریت قرآن دارند. گرفتار شدن در فضای علمی حاکم و کنار گذاشتن وحی و تلاش نکردن برای درک آن و عدم ارتباط با واقعیت ها، پذیرفتنی نیست.
در واقع اهمیت و ارزشی که اسلام برای علم و عالمان قائل است غیر قابل بیان است.. در قرآن، پدیده علم در بسیاری از آیات یا مستقیماً با عبارات برگرفته از مشتقات کلمه « علم » و یا به طور غیرمستقیم با الفاظ مختلف که اهمیت و ضرورت آن را بیان می کند، مورد توجه قرار گرفته است.
در این پژوهش به اهمیتی که به علم داده شده، واژه ها و مفاهیم مرتبط با علم، رابطه علم با ذهن و جهان، انواع علم و اخلاق معرفتی، در چهارچوب قرآن پرداخته شده است. به عبارت دیگر، مقوله علم در چارچوب آیات خاصی با تکیه بر تمامیت قرآن و با روش توصیفی بررسی شده است، و هدف این است که دیدگاهی کلی در این زمینه حاصل شود. بنابراین مباحثی مثل معناشناسی و ریشه شناسی تفصیلی مفهوم علم، میزان تطابق تأکید قرآن بر علم با فهم امروزی از علم ، ماهیت تفسیر علمی و ضروری بودن یا نبودن آن، به طور خاص مورد توجه قرار نگرفته است بلکه در هرجا که ضرورت داشته به آن ها اشاره شده است.
Keywords [Persian]