Fârâbî’nin Düşüncesinde Amelin Yeri ve Kapsamı

Document Type : Original Article

Author

Uluslararası el-Mustafa Üniversitesi, Felsefe Anabilim Dalı

Abstract

Bu makale, Fârâbî’nin nazarî ve amelî hikmet tasnifini merkeze alarak, onun insan anlayışında bilgi ile amelin nasıl ayrılmaz biçimde iç içe geçtiğini incelemektedir. Çalışmanın hareket noktası iki sorudur: Birincisi, Fârâbî’nin bilgi ve amel ilişkisine dair çözümlemesinin çağdaş insanın yaşadığı parçalanma, anlam krizi ve ahlâkî yönelim yitimi gibi problemlerin çözümünde nasıl imkânlar sunduğudur. İkincisi ise, literatürde yaygın olan “İslâm filozoflarının, özellikle Meşşâî geleneğin, amelî boyutu tali görerek nazarî kemali yücelttiği” iddiasının Fârâbî özelinde ne ölçüde isabetli olduğudur. Makalede, Fârâbî’nin eserleri ışığında nazarî hikmetin nihai hedefinin maʿrifetullah, amelî hikmetin nihai hedefinin ise “Allah’ın ahlâkıyla ahlâklanma” olduğu; bu iki hedefin birbirinden ayrılmasının hem teorik hem pratik düzlemde insan tasavvurunu sakatlayacağı savunulmaktadır. Ayrıca, filozofun gerçek anlamda “hakîm” olmasının, yalnızca nazarî marifetle değil, aynı zamanda bireysel, toplumsal ve siyasal sahada ıslah edici bir faaliyete girişmesiyle mümkün olduğu ortaya konulmaktadır. Son bölümde ise Fârâbî’nin bu bütüncül yaklaşımının, çağdaş dünyada düşünce-pratik kopukluğu, uzmanlık fetişizmi ve bireyci ahlâk anlayışına alternatif bir imkân sunduğu tartışılmaktadır.

Keywords


Article Title [Persian]

جایگاه وقلمروعمل دراندیشه فارابی

Author [Persian]

  • دکتر محمد رضاپور
Abstract [Persian]

این مقاله با محور قرار دادن تقسیم‌بندی حکمت نظری و حکمت عملی در اندیشهٔ فارابی، به بررسی این مسئله می‌پردازد که چگونه معرفت و عمل در فهم انسان‌شناختی او به‌گونه‌ای جدایی‌ناپذیر درهم‌تنیده‌اند. نقطهٔ عزیمت پژوهش دو پرسش اساسی است: نخست آن‌که تحلیل فارابی از نسبت علم و عمل، چه ظرفیت‌هایی برای مواجهه با مسائل انسان معاصر، از جمله گسست وجودی، بحران معنا و از دست‌دادن جهت‌گیری اخلاقی فراهم می‌آورد؛ و دوم آن‌که ادعای رایج در ادبیات فلسفی مبنی بر این‌که «فیلسوفان اسلامی، به‌ویژه در سنت مشّائی، بُعد عملی را فرعی دانسته و کمال نظری را برتر شمرده‌اند»، در مورد فارابی تا چه اندازه موجه است.
در این مقاله، با تکیه بر آثار فارابی، نشان داده می‌شود که غایت نهایی حکمت نظری، معرفت‌الله، و غایت نهایی حکمت عملی، «تخلّق به اخلاق الهی» است و جداسازی این دو غایت، چه در ساحت نظری و چه در عرصهٔ عملی، به آسیب‌دیدن تصور انسان می‌انجامد. افزون بر این، تبیین می‌شود که حکیم بودن به معنای واقعی، تنها با برخورداری از معرفت نظری محقق نمی‌شود، بلکه مستلزم ورود فعالانه به اصلاح فردی، اجتماعی و سیاسی نیز هست. در بخش پایانی، مقاله استدلال می‌کند که رویکرد جامع فارابی، در جهان معاصر که با گسست میان اندیشه و عمل، شیفتگی افراطی به تخصص‌گرایی و اخلاق فردگرایانه مواجه است، می‌تواند بدیلی معنادار و راهگشا ارائه دهد.

Keywords [Persian]

  • فارابی
  • حکمت نظری
  • حکمت عملی
  • اخلاق
  • مدینهٔ فاضله